28 Mart 2014 Cuma

Gece Kahvaltısı

GECE KAHVALTISI

Gece kahvaltısını henüz yapan Batu’nun üstüne ağırlık çökünce uykusu geldi ve hemen oracıkta sızdı. Babası, Batu’nun biraz daha uykuya dalmasını beklerken, Batu bir anda kendini salonda bulunan akvaryumun önünde, her zamanki gibi balıkları izlerken buldu. Kulağında bir an çınlama oldu. Uzaklardan bir ses “Batu, Batu, Batu” diye inletiyordu ortalığı. Batu sesin nereden geldiğini anlamaya çalışırken, abisi Kaan, ders aralarını spor programları izleyerek değerlendiriyordu. Batu’nun kendisine bakmasına hiç aldırmadı. Ama aynı ses yine yankılandı salonda, hatta TV’nin sesini bile bastırmıştı. “Batu, Batu, Batu.” Bu kez de annesine çevirdi bakışlarını, annesi elinde bir roman hiç oralı olmadı Batu’nun bakışlarına. İyiden iyiye meraklandı Batu. Bir anda akvaryumdaki mürekkep balığı ile göz göze geldi. Önce ne olduğunu anlamaya çalıştı. Sonra biraz daha yaklaşınca mürekkep balığının ona seslendiğini anladı. Şaşırmıştı! Konuşan bir balık, ne yapacağını düşünürken, Mürekkep balığı “Batu ne olur bana yardım et” dedi. Batu farkında olmadan Nasıl? dedi. Nasıl yardım edebilirim, bilemiyorum. Senin ne işin var? Nasıl geldin bizim akvaryuma dedi. Bir anda kafasını çeviren Batu, konuşulanları duyan var mı diye merak etti. Ama mürekkep balığını sadece Batu duyabiliyordu.
Mürekkep balığı Batu’ya, merak etme bizi duymazlar dedi ve başladı anlatmaya; Akvaryuma annesinin aldığı istavritlerin içinde eve geldiğini, annesinin istavritleri temizlerken canlı olduğunu fark ettiğini ve bir anda kendini akvaryumda bulduğunu bir çırpıda söyleyiverdi. Ama denizlere geri dönmek istediğini bunun için kendisine yardım etmesini Batu’dan bir kez daha istedi.
Batu ne yapacağını şaşırdı ama bir plan yapması gerekiyordu. Hemen aklına bir fikir geldi. Annesine Alp’lerle birlikte boğaz kenarında kahvaltı yapmak istediğini ve orayı çok özlediğini söyledi. Annesi şaşırmasına rağmen Batu’nun fikrini kabul etti ve hep birlikte kahvaltı yaptıkları tesise gittiler. Ama bu arada Batu, babasından yardım istedi ve mürekkep balığını uygun bir torbaya yerleştirdiler.
Batu, o sabah Alp’le hiç tartışmadan kahvaltısını yaptı. Bir an babası ile göz göze geldiler ve birbirlerine tebessüm ettiler. Batu, Alp’inde plana dahil olma zamanı geldiğini  söyledi babasına ve Alp’de artık bu sırrın bir parçasıydı. Kahvaltı bitiminde Batu, babası ve Alp sessizce iskelede buluştular. Babası cebinden çıkarttığı çakı ile naylon torbayı kesti ve Batu ile Alp torbayı birlikte boğazın serin sularına boşalttılar. Mürekkep balığı arkasında bıraktığı duman bulutu ile Batu ve Alp’i selamlarken, masada kahvaltılarına devam eden diğer aile bireyleri, bu sevimli haylazların kime el salladığını anlamaya çalışıyordu.  

Gece Kahvaltısı: Nutellalı sandviç ve bir bardak süt    

Özcan DÖNMEZ

Hiç yorum yok: